- Avukat Baran DELİL
Kardeşler Arasında Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır 2023
Delil Hukuk Bürosu
Makale İçeriği:
Kardeşler Arasında Mirastan Mal Kaçırma Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası
Kardeşler Arasında Kendilerine Miras Kalan Tarım Arazilerinin Paylaştırılması
Mirasın Tüm Mirasçılar Arasında Paylaştırılması ve İntikal İşlemleri
Mirasın Kardeşler Arasında Paylaştırılması
Kardeşler arasında miras paylaşımı konusuna girmeden önce hangi zümredeki kardeşlerden bahsedildiği sorununun çözülmesi gerekmektedir. Çünkü kimi zaman kardeşler arasında miras paylaşımı konusunu araştıran ve büromuz ile iletişim kuran müvekkillerimizin ölenin kendi çocukları olan 1. zümre mirasçıları dahilindeki kardeşleri kastettikleri görülmektedir, ancak ölenin çocuklarının olmaması ve annesi ile babasının da sağ olmaması halinde ölenin kendi kardeşleri de mirasçı olabilecektir. Bu sorunun çözülmesi de, miras hukukumuzdaki zümre(derece) sisteminin detaylarını öğrenmeyi gerektirir. Çünkü miras hukukumuzda eşin mirasçılığı ve 1., 2. ve 3. zümre mirasçıları mirastan pay alabilmektedir.
Haliyle kardeşler derken 1. zümre veya 2. zümrede yer alan kardeşlerin hangisinin kast edildiği bilgisi önem arz etmektedir. Eğer miras bırakanın çocuklarından bahsediliyorsa, aşağıda daha detaylı anlatıldığı üzere birinci zümrenin mirasçılığı söz konusu olacaktır. Miras bırakanın çocukları veya torunları yani altsoyunun bulunmaması halinde ise ikinci zümrede yer alan kendi kardeşlerinin mirasçılığının söz konusu olma ihtimali ortaya çıkacaktır.
Tabii ki öncelikli olarak miras bırakanın vasiyeti ve ölüm olayından önce gerçekleştirilmiş olan karşılıksız kazandırmalar dikkate alınacaktır. Ayrıca miras bırakanın sağ kalan eşinin mevcut olması halinde, sağ kalan eşin de miras payı söz konusu olacak ve bu durum kardeşler arasında mirasın paylaşımında dikkate alınacaktır.
Görüldüğü üzere hayli karışık olan miras paylaşımı hususunda hak kaybı yaşanmaması adına, miras bırakanın yakınlarına bir miras avukatı aracılığıyla hukuki danışma hizmeti almalarını şiddetle tavsiye etmekteyiz.
Miras Bırakanın Vasiyeti ve Ölüm Olayından Önce Gerçekleştirilmiş Olan Karşılıksız Kazandırmalar
Yukarıda miras bırakan tarafından yapılan vasiyetname ve diğer ölüme bağlı tasarruflar ile ölmeden önce yapmış olduğu karşılıksız kazandırmaların öncelikli olarak dikkate alınacağından bahsetmiştik. Miras bırakan, hukuki niteliği itibariyle ölüme bağlı tasarruf olarak tasniflendirilen bir vasiyetname ile mirasçılarının saklı miras payını ihlal etmemek üzere yasal mirasçılar dışında kimselere miras bırakabilir. Burada saklı payı ihlal edilen mirasçıların tenkis davası açarak saklı pay ihlalini giderebilmek gibi bir hakları da söz konusudur. Aynı şekilde ölüm olayından önce yapılan karşılıksız kazandırmalar ve satış gösterilerek yapılan hukuki işlemlerin de somut olayın özelliklerine göre tenkis davası veya muvazaa sebebiyle tapu iptali ve tescil davası gibi davalara konu olabilmesi ihtimali söz konusudur. Duruma ilişkin olarak alanında uzman bir miras avukatı ile görüşülme yapılmalı ve somut olayın gereklerine göre hukuki ve stratejik hazırlık yapılmalıdır.
Miras Bırakanın Altsoyu(Çocukları, Torunları vb.) Varsa - Birinci Zümredeki Kardeşlerin Mirasçılığı
Miras bırakanın altsoyu, kendi çocukları, torunları ve torunlarının çocukları şeklinde kendinden sonra gelen ve kendisi ile soybağı bulunan jenerasyonları kapsamaktadır. Birinci zümrede yer alan kardeşler, murisin yani miras bırakanın çocuklarıdır. Bu kardeşler mirası murisin eşi ile paylaşıyorlarsa, eşin payı 1/4 olacaktır. Kardeşler ise geriye kalan 3/4 payı kendi aralarında eşit olarak paylaşacaktır. Örneğin eş ile birlikte 5 kardeş mirasçı ise, her biri 3/4'lük miras payının 1/5'ine sahip olacağından dolayı kardeşlerden her birine 3/20 pay düşecektir. Modern Türk hukuk sistemimizde erkek kardeşlerin, kadın kardeşlerden daha fazla pay alması gibi bir durum kural olarak söz konusu değildir.
Miras bırakanın çocuklarından biri kendisinden önce vefat etmişse, vefat etmiş olan çocuğun payı da miras hukuku kurallarına göre bölüştürülecektir. Miras bırakandan önce vefat etmiş olan çocuğun kendi altsoyu bulunması halinde miras payı bu altsoya eşit bir şekilde bölüştürülür. Örneğin miras bırakanın A, B, C ve D adında 4 çocuğu varsa ve D, miras bırakandan önce vefat etmişse, eşin 1/4 payı çıkarıldıktan sonra 4 çocuğun hepsi sağ imiş gibi her bir çocuğun 3/16 payı olduğu kabul edilir, miras bırakandan önce vefat etmiş olan D'ye düşmesi gereken 3/16 oranında miras payı, kendi çocukları arasında eşit bir şekilde tekrar bölüştürülür.
Murisin, altsoyunda bulunan her bir çocuğunun veya torununun veya diğer altsoylarının saklı pay haklarına dokunmamak kaydıyla tasarruf hakkı söz konusudur. Saklı payı ihlal edilen mirasçılar ise tenkis davası açmak suretiyle bu haklarının güvence altına alınmasını sağlayabileceklerdir.
Eğer miras bırakan vefat ettiğinde eşi sağ değil ise eşin 1/4 payı da söz konusu olmayacağından dolayı kardeşler mirasın tamamını kendi aralarında eşit paylaşacaklardır.
Kanunen saklı payı olan mirasçılar: Murisin sağ kalan eşi, altsoyu(çocukları, torunları ve onların çocukları) ve annesi ile babasıdır. Yasal pay, saklı pay ve tenkis davası konusunda detaylı bilgi için tıklayınız: Tenkis Davaları
Miras Bırakanın Kendi Kardeşlerinin Mirasçılığı - İkinci Zümrenin Mirasçılığı
Miras bırakanın kendi kardeşlerinin mirasçı olabilmesi için, birinci zümrede hiçbir mirasçı bulunmaması gerekmektedir. Birinci zümre içerisinde yani miras bırakanın altsoyları arasında tek bir kişi dahi mevcut ve sağ ise miras birinci zümrede kalacak, ikinci zümreye intikal etmeyecektir.
Ancak miras bırakanın altsoyu yok ise, miras ikinci zümre olan miras bırakanın anne ve babasına kalacaktır. Miras bırakanın anne ve babasının her ikisi de sağ ise, anne ve baba ikinci zümrenin başı olduklarından dolayı miras bırakanın kardeşlerine miras kalmayacaktır. Ancak anne veya baba ya da her ikisinin birden miras bırakandan önce vefat etmiş olması halinde miras bırakanın kardeşleri eşit paylarla mirasçı olacaklardır. Miras bırakanın sağ eşinin olması halinde eşin ikinci zümre ile birlikte mirasçılığı halinde 2/4 oranında miras payı olacağı da unutulmamalıdır. Görüldüğü üzere: Mirasta paylaşım hususu kimi zaman oldukça karmaşık hale gelebildiğinden dolayı, olası bir hak kaybının önlenmesi adına mutlaka Ankara miras avukatı aracılığıyla danışma ve dava temsil desteği alınmasını tavsiye etmekteyiz.
Murisin kardeşlerinin saklı pay hakları söz konusu değildir. Yalnızca sağ kalan eş, 1. zümre mirasçılar ve 2. zümre mirasçılardan murisin annesi ile babasının saklı payı söz konusu olabilecektir.
Miras Bırakanın Sağ Kalan Eşinin Mirasçılığı
Miras bırakanın sağ kalan eşi de yasal mirasçılardan birisidir ve mirasın hangi zümre mirasçılara kalacağına göre sağ kalan eşin payı belirlenir.
Sağ kalan eşin:
Birinci zümre mirasçılarla birlikte mirasçı olursa: 1/4 yasal miras payı,
İkinci zümre mirasçılarla birlikte mirasçı olursa: 2/4 yasal miras payı,
Üçüncü zümre mirasçılarla birlikte mirasçı olursa 3/4 yasal miras payı söz konusu olur.
Sağ kalan eşin saklı payı ise, Türk Medeni Kanunumuzun 506. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre sağ kalan eş:
Altsoy veya anne ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olursa yasal miras payının tamamını saklı pay olarak alır,
Diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü, sağ kalan eşin saklı payıdır
Tüm bunların yanında sağ kalan eşin bir de evlilik birliğinden kaynaklı olarak vefat etmiş olan eşi ile arasındaki mal rejiminin tasfiyesi gündeme gelecektir. Yani sağ kalan eş, miras payının yanında birde vefat eden eşi ile arasındaki mal rejiminin gereklerine göre katılma payı, katkı payı veya değer artış payı alacağı hakkı sahibi olacaktır.
Sağ kalan eşin miras payına ilişkin olarak detaylı bilgi için konuya ilişkin makalemizi okuyabilirsiniz: Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı
Mirasçılığın Tespiti - Veraset İlamı
Veraset ilamı, mirasçılık hakkını gösterir resmi belgedir. Veraset ilamının alınabilmesi için tek bir mirasçının başvurusu yeterlidir. Diğer mirasçılar veraset ilamının çıkarılması için başvuru yapmasa dahi, veraset ilamında tüm mirasçıların miras hukukundan doğan hakları ve miras payları belirtilir. Aksi durumda, yani hukuken miras hakkı olan bir mirasçının miras hakkının veraset ilamında yer almaması veya veraset ilamında yanlışlıkların bulunması halinde hak kaybının yaşanmaması adına veraset ilamının iptali davası açılması gerekecektir.
Veraset İlamı Nasıl Alınır? Veraset İlamı Nereden ve Nasıl Çıkartılır?
Veraset ilamı için yasal ve atanmış mirasçılar talepte bulunabilmektedir. Veraset ilamı talepli bir dilekçe ile miras bırakanın son yerleşim yerinde bulunan Sulh Hukuk Mahkemesi ya da mirasçılardan her birinin yerleşim yerinde bulunan Sulh Hukuk Mahkemesine veya ölüm belgesi ve nüfus kayıt örneği ile birlikte notere giderek talepte bulunulabilir. Bu aşamayla ilgili olarak, Sulh Hukuk Mahkemesinde hukuki sürecin mahkemenin iş yükü sebebiyle noterlere göre çok daha yavaş işlediğinin bilincinde olmak gerekir. Noterde Sulh Hukuk Mahkemesine nazaran çok daha çabuk sonuç alındığı görülmektedir. Zaten eskiden noterlere verilmemiş olan bu yetkinin sonradan noterlerin yetkisi dahiline alınmasının da sebebi mahkemelerin iş yükünü azaltmaktan ibarettir.
Mirasçılık belgesinin yani diğer adıyla veraset ilamının nasıl alınacağını merak ediyorsanız, konuya ilişkin makalemizi okuyup bilgi sahibi olabilirsiniz: Mirasçılık Belgesi Nasıl Alınır?
Mirasçılık belgesinde gerçek duruma aykırılıkların bulunması halinde hak kaybına uğrayanlar tarafından açılabilecek olan mirasçılık belgesinin iptali davası hakkında detaylı bilgi edinmek için makalemizi okuyabilirsiniz: Mirasçılık Belgesinin İptali Davası
Mirasın Taksimi(Paylaştırılması) Davası
Mirasçıların kendi aralarında, mirasın paylaştırılması hususunda anlaşmazlığa düşülmesi halinde miras, mahkeme yoluyla paylaştırılacaktır. Mirasın paylaşımını isteme hakkı, kaynağını Anayasamızda yer alan mülkiyet hakkı ve Türk Medeni Kanunumuzda yer alan 642. maddeden almaktadır. Mirasçılardan biri imza veya vekalet vermiyorsa, mirasın paylaşımına dair onayı yoksa, taraflardan birinin sulh hukuk mahkemesine başvurusuyla miras mahkeme tarafından, miras hukuku hükümlerine uygun olarak paylaştırılır.
Bu konuya ilişkin hazırladığımız makalemizi okuyup daha detaylı bilgi edinmek için tıklayınız: Miras Paylaşım Sözleşmesi ve Mirasın Paylaştırılması Davası
Türk Medeni Kanunumuzun "Paylaşmayı İsteme Hakkı" başlıklı 642. maddesine göre: "Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hâkim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır. Paylaşmanın derhâl yapılması, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacaksa; sulh hâkimi, mirasçılardan birinin istemi üzerine bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesine karar verebilir."
Bunun yanında, mirasçılar tarafından ortaklığın giderilmesi davası da açılabilir ve söz konusu miras malları üzerindeki ortaklığın böylece giderilmesi sağlanabilir.
Kardeşler Arasında Mirastan Mal Kaçırma Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası
Miras bırakanın sağ iken yaptığı kazandırmalar, kazandırmanın şekline ve niteliğine göre tenkis davası veya muris muvazaası(mirastan mal kaçırma) nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına konu edilebilmektedir demiştik. Mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında davacılar, saklı pay hakkı sahibi olsun veya olmasın, tüm yasal mirasçılardır. Bu davanın şartları, murisin mirasçılarından mal kaçırma iradesi ile esasen mirasçılardan birine veya 3. bir kişiye bağışlamak istediği taşınmazını, tapuda satış göstererek devretmesidir. Bu halde, satış sözleşmesi taraf iradelerini yansıtmadığı, dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve görünürdeki bir muvazaalı işlemden ibaret olduğu için geçersiz olacaktır; bağış sözleşmesi ise, resmi şekilde yapılmamış olduğu için geçersiz olacaktır ve böylece tapu iptali ile hak sahibi/sahipleri adına tescile hükmedilir.
Mirastan mal kaçırma nedeniyle tapu iptali ve tescil davaları hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayınız: Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davası
Kardeşler Arasında Kendilerine Miras Kalan Tarım Arazilerinin Paylaştırılması
Kardeşler veya başka mirasçılar arasında tarım alanlarının paylaştırılması hususu özellikle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü 2014 yılında Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunumuzda çeşitli değişiklikler yapılmış ve tarım arazilerinin paylaşımı güçleştirilmiş, bazı metrekarelerin altındaki arazilerin ise bölünmesi tamamen yasaklanmıştır. Bu nedenle tarım arazilerinin paylaşımı hususunda oldukça detay hususlar mevcut olup, detaylı bilgi için mutlaka alanında uzman bir miras avukatı aracılığıyla hukuki destek alınmasını tavsiye etmekteyiz.
Mirasın Tüm Mirasçılar Arasında Paylaştırılması ve İntikal İşlemleri
Bu makalemizde miras mallarının yalnızca kardeşler arasında nasıl paylaştırılacağı hususu üzerinde durduk ve daha spesifik bir sorunun üzerine eğildik. Ancak murisin altsoyu olan kardeşler ile murisin kendi kardeşleri dışında birçok mirasçının mirasçılık durumu söz konusu olabilir. Dolayısıyla mirasın tüm mirasçılar arasında nasıl paylaşılacağı ve intikal işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin bilgi edinmek için tıklayınız: Miras Paylaşımı ve İntikal İşlemleri