top of page
  • Avukat Baran DELİL

Boşanma Davasında Banka Kayıtları ve Banka Hesap Dökümleri 2024

Delil Hukuk Bürosu

 

Makale İçeriği:

 

Banka Kayıtları Ne Demektir?


Banka kayıtları, bir kişinin sahip olduğu banka hesaplarının bilgisi, kredi kartı ekstreleri, vadeli/vadesiz altın, döviz, tl vb. tüm hesap dökümlerini ifade etmektedir. Banka kayıtları ile kişinin yapmış olduğu tasarruflar ile harcamalar ve kredi ödemeleri kolaylıkla kontrol edilebilir. Ayrıca banka dışına yapılan havaleler de görülebilir, böylece kişinin hisse senedi, kripto para vb. yatırım araçlarına yatırım yapıp yapmadığı ya da ne kadar yatırım yapmış olduğu da öğrenilebilir.



Boşanma Davasında Niçin Banka Hesap Dökümleri İstenir?


Boşanma davasında banka kayıtları ve hesap dökümleri birçok sebeple istenebilir, uygulamada bu sebeplerin başında gerçek sosyo-ekonomik durum ile gelir durumunun tespiti ve nafaka ile tazminat miktarlarının belirlenmesinin yanında, eğer boşanma davasında ekonomik şiddet iddiası öne sürülüyorsa, ekonomik şiddetin varlığının ispatlanması gelmektedir.


Boşanma davaları, tarafların kendi aralarında anlaşmaya varıp varamadıklarına göre çekişmeli boşanma davası ve anlaşmalı boşanma davası olmak üzere iki farklı şekilde açılabilmektedir. Boşanma davasında banka kayıtları, genellikle çekişmeli boşanma davasının konusudur. Çünkü anlaşmalı boşanma davasında kusur tespitine ihtiyaç duyulmaz ve nafaka ile tazminat hususları da taraflarca ortak karar alınmak suretiyle kararlaştırılır.


Bu nedenle boşanma davalarında banka kayıtlarının niçin istendiğinin daha net bir şekilde anlaşılabilmesi için, boşanma davasında yargılama usulü ile delilleri ve bu delillerin işlevlerini doğru kavramak gerekir.



Boşanma Davasında Yargılama Usulü


Yukarıda kısaca açıklamış olduğumuz gibi boşanma davaları anlaşmalı boşanma davası veya çekişmeli boşanma davası şeklinde görülür. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar boşanma ve ferileri ile ziynet eşyaları ve evlilik mallarının paylaşılması gibi konularda anlaşmaya varırlar ve tarafların aralarında varmış oldukları bu anlaşmaya göre işlem yapılır. Tabii bunun için tarafların evliliklerinin en az 1 yıl sürmüş olması şartı aranmaktadır.


Çekişmeli boşanma davasında ise tarafların boşanabilmek için birbirlerine kusur izafe etmeleri gerekmektedir. Bunun için de çekişmeli boşanma davasını açan eş, diğer eşi boşanmaya neden olan kusurlu davranışlarda bulunmuş olmakla itham eder ve ileri sürdüğü bu iddialarını da hukuka uygun deliller ile ispatlamaya çalışır.


İşte banka kayıtları da somut olayın gereklerine göre ileri sürülen hususların ispatında kullanılan ve "delil" olarak adlandırılan araçlardan biri olmaktadır. Boşanma davasında dilekçelerin teatisi aşamasında ve sonrasında usulüne uygun olarak ihtarat yapılmak suretiyle verilen süre içerisinde delillerin sunulmaması ya da nereden getirtileceklerinin mahkemeye bildirilmemesi halinde, söz konusu delile dayanılamayacaktır.



Boşanma Davasında Deliller


Boşanma davasında her somut olayın gereklerine göre birçok farklı delil ileri sürülebilir. Bu delillerin başında: Tanık beyanı, mesajlaşma ekran görüntüleri, sosyal medya yazışma ve içerikleri, telefon arama ve SMS kayıtları(HTS kayıtları), banka kayıtları ve banka hesap dökümleri, otel kayıtları, nüfus kayıtları, tapu kayıtları, darp raporu, ses ve görüntü kayıtları gibi deliller gelmektedir.


Boşanma davasında yalnızca delillerin ileri sürülmesi yeterli değildir. Dosya muhteviyatına kazandırılan bu deliller, aynı zamanda hukuka uygun olmalıdır. Çünkü hukuka aykırı deliller, hükme esas teşkil etmeyeceklerdir. Örneğin bir eşin, diğerinin telefonuna casus yazılım yükleyerek elde ettiği deliller, hukuka aykırı delillerdir. Ayrıca izinsiz alınan gizli ses ve görüntü kayıtları açısından da benzer bir durum söz konusudur. Boşanma davasının tarafı olmayan 3. kişilerin kayıtları alınmışsa özel hayatın gizliliğini ihlal suçu meydana gelebilir. Bu nedenle bu tip delillerin alanında uzman bir Ankara boşanma avukatına danışılmaksızın kullanılması tavsiye edilmemektedir.


Banka kayıtları da hukuka uygun deliller arasındadır ve ilgili mercilere müzekkere yazılması için mahkemeden talepte bulunarak dava dosyası muhteviyatına kazandırılabilirler. Banka kayıtları boşanma davasında ekonomik şiddet ya da eşten mal kaçırma gibi çeşitli kusurlu davranışların varlığı öne sürüldüğünde kusurlu davranışın tespitine delil teşkil edebileceği gibi, boşanma davasının sonunda belirlenecek olan nafaka ve tazminat miktarlarının saptanmasında da belirleyici rol oynamaktadır.



Boşanma Davasında Banka Kayıtlarının Etkisi


Boşanma davasında banka kayıtları ve banka hesap dökümleri, her somut olayın niteliğine göre birçok farklı amaçla kullanılabilmektedir. Boşanma davasında banka kayıtları, uygulamada en çok aşağıdaki amaçlar için kullanılmaktadır:

  • Ekonomik şiddet olgusunun varlığının tespiti,

  • Tarafların gerçek gelirlerinin belirlenmesi yoluyla nafaka miktarı ve tazminat miktarlarının belirlenmesi,

  • Mal kaçırma olgusunun ispatı,

  • Ziynet eşyalarının tespiti,

  • Mal rejiminin tasfiyesine istinaden banka nezdinde bulunan varlıkların tespiti,


a) Banka Kayıtlarının Nafakaya Etkisi


Boşanma davalarında nafakaya hükmedilmesi ve hükmedilecek olan nafaka miktarının belirlenmesinde eşlerin sosyo-ekonomik durumları gözetilir. Yoksulluk nafakasında adı üstünde kendisine yoksulluk nafakası bağlanacak olan eşin boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olması şartı aranmaktadır. Bu nedenle kişinin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek veya düşmeyecek olduğu hususunun taraflarca ispatlanması gerekmektedir.


Örneğin boşanma davasında yoksulluk nafakası talebinde bulunan kişi, aslında nafaka alabilmek için sigorta kaydını açtırmamakla birlikte maaşlı olarak çalışıyor olabilir. Bu durumda bu eşin çalışmakta olduğunun sigorta kayıtları ile ispatlanması mümkün olamayacağı için, banka hesap dökümleri istenebilir.


Aynı şekilde iştirak nafakası açısından da bir örnek vermemiz gerekirse, çocuğun masraflarını düşük göstermek suretiyle iştirak nafakasını gerektiğinden az ödemek isteyen eşin beyanlarına karşılık olarak çocuğun evlilik birliği içerisindeki giderlerini ispatlamak amacıyla da geçmişe dönük olarak kredi kartı ekstreleri ve banka hesap dökümlerinin çıkartılıp dosya muhteviyatına eklenmesi talep edilebilir.


Ayrıca banka hesaplarına ilişkin kayıtlar, görünen gelirden ziyade gerçek gelir durumunu da ortaya koymaya elverişli olacakları için, nafaka miktarının belirlenmesi noktasında da taraflar ile hakim açısından yol gösterici olmaktadır.


b) Banka Kayıtlarının Maddi ve Manevi Tazminata Etkileri


Boşanma davasında maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi veya hükmedilmemesine istinaden tarafların ekonomik durumlarının elverişli olup olmamasının bir önemi yoktur.


Ancak tazminata hükmedilecekse, tazminat miktarının hesaplanmasına ilişkin olarak tarafların ekonomik durumları ve mevcut imkanları dahilinde bir değerlendirme yapılır. Dolayısıyla tarafların gerçek gelir durumları ile mevcut malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi, tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin olarak son derece elzemdir. Bu nedenle banka kayıtları, maddi ve manevi tazminatın hesaplanması aşamasında dikkate alınmalı, tarafların gerçek ekonomik gelir ve gider durumları dikkate alınarak rasyonel ve dengeli bir tazminat hükmü kurulmalıdır.


c) Banka Kayıtları ile Ekonomik Şiddet Olgusunun İspatı


Evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin diğer eşe nazaran sahip olduğu maddi güç ve üstünlüğü; o eşi kontrol etmek, denetlemek, aşağılamak, cezalandırmak vb. amaçlarla şiddet aracı olarak kullanılmasına "ekonomik şiddet" denilmektedir.


Bu anlamda çalışmayan ve diğer eş tarafından ekonomik şiddet yoluyla terbiye edildiğini iddia eden eş, bu iddiasını tanık beyanı ve mesajlaşma ekran görüntüleri gibi diğer delillerin yanında, banka hesap dökümleri ve kredi kartı ekstreleri ile ispat edebilir. Örneğin sürekli olarak hesabına ayda 5.000 Türk Lirası para yatan bir eş, çift arasında yaşanan bir tartışmanın akabinde bir süre boyunca diğer eşten ayda yalnızca 1.000 Türk Lirası para alabilmişse, bu iddiasını ispatlamak için banka hesap dökümlerinin getirtilmesini isteyebilir.


d) Banka Kayıtları ile Mal Kaçırma Olgusunun İspatı


Türk hukuk sistemimizde yeni Türk Medeni Kanunumuzun yürürlüğe girmiş olduğu tarih olan 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimi söz konusudur. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre evlilik birliği içerisinde edinilen mallar üzerinde eşlerin eşit oranda hakkı mevcuttur. Bu nedenle boşanma öncesinde ya da boşanma davası esnasında bazı kişilerin, eşlerinden mal kaçırmak amacıyla dürüstlüğe aykırı hukuki işlemler yaptıkları görülebilmektedir.


Boşanma davasında mal kaçırma olgusunun ispatı, hem karşı taraf açısından kusurlu bir davranıştır ve boşanma sebebi olarak kabul edilir(boşanma davası öncesindeki mal kaçırma olguları açısından) hem de boşanma davasından sonra görülecek olan mal rejiminin tasfiyesi davasında hakkaniyetli bir paylaşım gerçekleştirilebilmesi ve delil tespitinin sağlanması açısından önem arz etmektedir.


Mal kaçırma olgusunun ispatı için araç sicil kayıtları, tapu kayıtları ve banka kayıtları gibi delillerden yararlanılabilmektedir. Banka kayıtları ile kişinin yaptığı hisse senedi alım satımları, altın ve döviz alım satımları, para transferleri vb. işlemler çıkartılıp dosya muhteviyatına kazandırılabilir ve mal kaçırma olgusu gerçekten varsa, bunun varlığı ispat edilebilir.


e) Banka Kayıtlarının Ziynet Eşyalarına Etkileri


Ziynet eşyaları, evlenen çifte düğünde takılan takılar, altınlar ve paralardır. Ziynet eşyalarının bankada kasada saklanması ya da bozdurulup ortak altın hesabına alınmış olması gibi durumların varlığı halinde ziynet eşyalarına ilişkin olarak ortaya atılan iddiaların ispatı, banka kayıtları ile gerçekleştirilebilmektedir.


f) Banka Kayıtlarının Mal Rejiminin Tasfiyesine Etkileri


Banka kayıtları ile hisse senedi, altın, döviz, Türk Lirası vb. vadeli/vadesiz tüm hesaplara ilişkin bilgi edinilebilir ve tarafların karşılıklı katkı payı alacağı, artık değere katılma payı alacağı, değer artış payı alacağının hesaplanması sağlanabilir.



Boşanma Davasında Banka Kayıtları Nasıl Getirtilir?


Boşanma davasında davanın tarafı olan kişilerce bankadan hesap dökümleri vb. kayıtlar talep edilebilir ve bu kayıtlar mahkemeye delil olarak sunulabilir. Ancak uygulamada çok daha sık rastlanılan ve tarafların kendileri tarafından banka kayıtlarının sunulmasına nazaran çok daha kolay ve elverişli olan bir yöntem vardır: Müzekkere ile talep etmek.


Taraflar, bizzat söz konusu bu delillere ulaşıp mahkemeye sunmak yerine, mahkemeye ilgili banka ve/veya bankalara müzekkere yazılması yoluyla söz konusu edilen bu kayıtların getirtilmesini talep edebilirler. Bu halde, mahkeme tarafından ilgili bankalara müzekkere yazılır ve taraflarca talep edilen banka kayıtlarının dosyaya getirtilmesi sağlanır.


Ancak taraflar, dava ve cevap dilekçeleri ile usulüne uygun olarak süresi içerisinde sunacakları delil dilekçesinde mutlaka banka kayıtlarına da delil olarak dayanmış olmalı ve bu delilin nereden getirtilmesini istediklerini de belirtmelidirler.



Boşanma Davasında Banka Kayıtları Nereden Getirtilir?


Boşanma davasında banka kayıtları, eşin sahip olduğu bankalardan getirtilir. Bunun için yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere bankalara müzekkere gönderilmesi için mahkemeden talepte bulunulur.


Yani boşanma davasında banka kayıtlarının getirtilmesi, karşı tarafın inisiyatifine bırakılmamaktadır, usulüne uygun talep üzerine yazılacak olan müzekkere sonucunda banka tarafından istenilen tüm kayıtlar çıkarılır ve mahkemeye gönderilir. Böylece olguların ispatına ilişkin olarak tarafsızlık ve objektiflik de sağlanmış olur.



Eşin Hangi Bankaları Kullandığı Bilinmiyorsa Banka Kayıtları Nasıl Getirtilir?


Eşin hangi bankalarda hesapları bulunduğunun bilinmiyor olması halinde, banka kayıtlarının getirtilmesi adına öncelikle eşin hizmet almakta olduğu bankaların tespiti gerekir. Bunun için kullanılan üç ana yöntem söz konusudur:

  1. Merkezi Kayıt Kuruluşu'na müzekkere yazılarak eşin sahip olduğu tüm banka hesapları, hisse senedi alım satım vb. hesapları ile kullanmakta olduğu banka ve diğer aracı kurum ve kuruluşların dosya muhteviyatına kazandırılması,

  2. Türkiye Bankalar Birliği'ne müzekkere yazılarak davalının hangi bankalardan hizmet almakta olduğu bilgisinin dosya muhteviyatına kazandırılması,

  3. Tek tek bütün bankalara ve diğer aracı kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak bu hususun sordurulması

Tahmin edilebileceği üzere, stratejik olarak en elverişsiz, en yavaş ve en masraflı yöntem, 3. yöntemdir. Ancak kimi zaman verimli sonuçlar sağladığı da görülmektedir. Çünkü bazen bankalarla Türkiye Bankalar Birliği sistemi arasında kopukluk bulunduğu ve veri akışının gerektiği gibi sağlanamadığı da görülebilmektedir. Bu nedenle halen daha tercih edildiği söylenilebilir.


 

Boşanma Davasında Banka Kayıtlarına İlişkin Yargıtay Kararları

 
  • Banka kayıtlarının, ziynet eşyalarına ilişkin iddiaların ispatında kullanılmasına dair karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/8459 E., 2013/21800 K. sayılı kararı

"...

...

... Davalı-karşı davacı (kadın), karşı boşanma davasına ilişkin dilekçesinde, "düğünde takılan altın cinsindeki ziynet eşyalarının, kocası tarafından, bankada kasaya koyacağı bahanesiyle elinden alındığını bir daha da kendisine verilmediğini" ileri sürmüş, banka kayıtlarına da delil olarak dayanmış, 07.06.2012 tarihli dilekçesinde de, bankaya yazı yazılarak davacı-karşı davalı (koca) adına kasa kiralanıp kiralanmadığı hususunun araştırılmasını istemiştir. Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Davalı-karşı davacı (kadın)'ın bildirdiği banka şubesine yazı yazılarak, tarafların evlenme tarihinden sonra koca adına, kasa kiralanıp kiralanmadığı hususunun sorulması, kiralanmış ise, işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması ve verilecek cevabın diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

...

...

..."


 
  • Ayrılık aşamasında olan kişinin banka hesaplarından babasının hesabına yapılan para transferlerinin araştırılmasına ilişkin karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5627 E., 2022/915 K. sayılı kararı

"...

...

... 3-Davacı-davalı kadının asıl dava konusu banka hesaplarına yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı-davalı kadın, erkeğin Garanti Bankası hesaplarındaki paralar üzerinde katılma alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece davalının banka hesap hareketleri incelendiğinde babasına yapılan para transferlerinin katılma alacağını azaltma kastıyla yapıldığının ispatlanamaması sebebiyle buna yönelik talebin reddine karar verilmiş ise de, inceleme ve araştırma hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki, delil olarak dayanılan boşanma dava dosyası incelendiğinde, taraflar arasında 2012 Haziran ayında anlaşmazlık yaşandığı bunun üzerine ayrı yaşadıkları, fakat Eylül 2012’de yeniden bir araya geldikleri, tekrar Haziran 2013’de anlaşmazlık yaşayarak ayrıldıkları ve Temmuz 2013 ‘de boşanma davasının açıldığı ,dosyaya alınan kayıtlara göre davalı-davacı erkeğin banka hesabından babasının hesabına 2012 Ağustos ayında ve boşanma davasından bir ay önce para transferlerinin gerçekleştirildiği, dolayısıyla davalının babasına para gönderdiği tarihlerde tarafların ayrılık aşamasında oldukları, davalı-davacı erkeğin babasıyla iş ilişkisi sebebiyle bu havalelerin yapıldığını savunduğu anlaşıldığına göre, davalı-davacı erkeğin davaya konu banka hesap hareketlerinin incelenmesi için dosyanın alanında uzman bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, davalı-davacı erkeğin hesap hareketlerinde evlilik birliğinin devamı süresince babasına sürekli ve düzenli para aktarımı olup olmadığının araştırılması, dosya kapsamında toplanan delillerde hep birlikte değerlendirilerek bu paraların davalının babasıyla iş ilişkisi sebebiyle gönderilip gönderilmediği tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ...

...

..."


 
  • Banka kayıtları deliline dayanılmış olmasına rağmen banka kayıtlarının dosya muhteviyatına kazandırılmaması halinde hüküm kurulamayacağına ilişkin karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7610 E., 2019/5740 K. sayılı kararı

"...

...

... Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK' nın 353, 354 ve 373. maddeleri uyarınca kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. O halde bölge adliye mahkemesince eksik delillerin toplanması banka kayıtlarının ilgili bankalardan temin edilerek, tanıkların dayandığı vakıalar doğrultusunda yeniden dinlenilerek, toplanan tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

...

...

..."

 
  • Gerçek gelir durumu ile görünen kayıtlı gelirin farklı olduğu iddiası mevcut ise, gerçek gelir durumunun tespitine ilişkin olarak banka kayıtlarının getirtilmesinin gerekeceğine ilişkin karar,

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/12723 E., 2015/19130 K. sayılı kararı "...

...

... Somut olayda, davalının banka memuru olarak görev yaptığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, davalının maaşı yanında ikramiye gelirinin bulunduğunu, ayrıca davalının sahip olduğu evden de kira geliri olduğunu iddia etmiştir. Ancak, mahkemece bu hususlarda araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

O halde, mahkemece; davalının çalıştığı bankadan sorularak maaş ve diğer gelirleri de dikkate alınarak aylık net gelirinin tespit edilmesi, ayrıca davalının dairesinin bulunup bulunmadığı, varsa kira gelirini tespiti hususunda ayrıntılı araştırma yapılarak nafaka talep edenlerin giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olarak, TMK 4.maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi de gözetilecek şekilde karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. ...

...

...


 
  • Ek geliri bulunan davacının gelir kaynaklarının tespiti adına yerine getirilmesi gereken eksik hususlara ilişkin karar,

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/10835 E., 2014/16970 K. sayılı kararı

"...

...

... Somut olayda; yapılan ekonomik sosyal durum araştırmalarında davacının öğretmen olduğu, 2.300,00-2.400,00 TL civarında gelirinin bulunduğu, kendisine ait evde ikamet ettiği, bir aracı olduğu, davalının ise bilgisayar firması işlettiği, aylık ortalama 3.000,00 TL gelirinin olduğu, kendi evinde oturduğu, ikinci evliliğini yaptığı bu evliliğinden de bir çocuğunun bulunduğu, üzerine kayıtlı evi ve iki aracı olduğu hususlarının tespit edildiği, ayrıca davalının gelirinin tespiti bakımından vergi kaydı, banka kayıtları ve kredi kart ekstrelerinin dosyaya celp edildiği görülmüştür.

Ancak dosyanın incelenmesinden davalı hakkında yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmalarının yetersiz ve denetime imkan verecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.

Davacı tarafça, davalının büyük firmaların danışmanlık işlerini yaptığı iddia edilip, ilgili firmaların isimleri belirtilmek sureti ile, bu firmalardan elde edilen gelirin tespiti talep edilmiştir. Mahkeme talep doğrultusunda ilgili firmalara müzekkereler yazılmış ise de müzekkere cevapları beklenilmeksizin hüküm kurulmuştur.

O halde mahkemece, davacı tarafın iddiasını karşılayacak şekilde, ilgili firmalara yazılan müzekkerelerin cevapları dosyaya celp edildikten sonra dosyada mevcut vergi ve banka kayıtlarıyla, ekonomik sosyal durum araştırmaları bir bütün olarak değerlendirilerek, denetime imkan verecek nitelikte davalının gelirinin tam ve sağlıklı olarak tespit edilip, sonucuna göre, müşterek çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, tarafların gelir durumu ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. ...

...

..."


 
  • Yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve yoksulluk nafakası tutarının belirlenmesinde banka kayıtlarının önemine ilişkin karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/6824 E., 2018/12103 K. sayılı kararı

"...

...

... 4-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Davalı-karşı davacı kadının ekonomik ve sosyal durumunun tespitinde; çalışmadığı, ev hanımı olduğu bildirilmişse de; davalı- karşı davacı kadının kardeşi olan tanık Gülsün; ablasının kira geliri elde ettiği bir evinin ve aylık 3.000 TL gelir elde ettiği banka mevduatının bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece kadının bankada mevduatının bulunup bulunmadığı, adına kayıtlı dairesinin olup olmadığı ve kira gelirinin bulunup bulunmadığı, varsa bu gelirlerin düzenli olup olmadığı ve boşanma halinde kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı hususları araştırılarak sonucuna göre yoksulluk nafakası (TMK m. 175) hakkında hüküm tesisi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ...

...

..."


 
  • Boşanma davasında maddi ve manevi tazminatın hesaplanmasında banka kayıtlarının önemine ilişkin karar,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/1606 E., 2018/13663 K. sayılı kararı "...

...

...

2-Mahkemece yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması tutanaklarından tarafların hem Türkiye'de hem de Almanya ülkesinde emekli oldukları, her ikisinin de Türkiye'de taşınmazları ve bankalarda mevduatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda tarafların ekonomik durumları ve gelirleri birbirine yakın düzeydedir. Türk Medeni Kanunu'nun 175. madde koşullarının somut olayda kadın yararına gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu husus gözetilmeden, davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. ...

...

..."


 
  • Banka kayıtlarına ilişkin olarak daha geniş çaplı bir müzekkere yazılmasının talep edilmiş olmasına rağmen, mahkeme tarafından eksik inceleme yapılarak getirtilmesi gereken banka kayıtlarının getirtilmemiş olmasının hukuka aykırı olacağına ilişkin karar,

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/2837 E., 2021/2574 K. sayılı kararı

"...

...

... Somut olayda, davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının bankalardaki sadece mevduat hesabı değil, fon, hisse senedi gibi yatırım hesapları üzerinde de talepte bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının bildirdiği bankalara yazılan müzekkerede sadece davalı taraf adına olan mevduat hesabı kayıtlarının istendiği, gelen yazı cevaplarının da buna göre gönderildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin, bildirmiş olduğu bankalarda davalı adına kayıtlı tüm banka hesaplarının ayrıntılı dökümleri istendikten sonra, gelecek yazı cevabına göre, araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ...

...

..."


 
ankara boşanma avukatı



bottom of page