top of page
  • Avukat Baran DELİL

Boşanma Davasında Müşterek Konutun Tahsisi, Boşanma Davası Boyunca Evde Hangi Eş Oturur? 2024

Delil Hukuk Bürosu

müşterek konutun tahsisi
 

Makale İçeriği:

 

Müşterek Konut Ne Demektir?


Müşterek konut, evli olan bir çiftin evlilik birliklerini bir arada sürdürmekte oldukları konuttur. Boşanma davası süresince, özellikle çekişmeli boşanma davasında çiftin müşterek konutu birlikte kullanması çeşitli gerekçelerle mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla eşlerin dava boyunca müşterek konutta kimin kalacağı hususunda birlikte karar verememeleri halinde, boşanma davası boyunca müşterek konutun eşlerden birine tahsisi mahkemeden talep edilmektedir. Tabii eşler bu konuda ortak karara varabiliyorlarsa müşterek konutun tahsisinin istenilmesi zorunlu değildir. Ancak boşanma davalarında genellikle müşterek konutun tahsisi mahkemeden talep edilmektedir.


Müşterek konutun tahsisi kararının yanında, müşterek konut mülkiyeti eşlerden birine veya her ikisine ait bir aile konutu ise bu taşınmaza aile konutu şerhi işlenmesi ve/veya mal paylaşım davası açılarak bu konut hakkında ihtiyati tedbir kararı alınması da gündeme gelmektedir. Detaylı bilgi için mutlaka alanında uzman bir boşanma avukatı ile görüşülüp hukuki danışma hizmeti temin edilmesini tavsiye etmekteyiz. Boşanma davalarının alanında uzman bir Ankara boşanma avukatı yardımı ile yürütülmesi zorunlu olmasa dahi, müşterek konutun tahsisi gibi spesifik hususların her birinin mümkün olabilecek en doğru şekilde talep edilmesi yönünde tarafların elini güçlendirecektir.



Boşanma Davası Süresince Müşterek Konutun Tahsisi


Müşterek konutun eşlerden biri adına tahsisi yani evin dava boyunca eşlerden birine bırakılmasına ilişkin karar, aile mahkemesi hakimi tarafından verilecek olan bir ara karar ile kurulur. Müşterek konutun tahsisi, taraflarca her aşamada talep edilebilir. Ancak boşanma davası veya ayrılık davası açılınca, davanın devamı süresince gerekli olan hususlara ilişkin olarak hakim tarafından resen yani tarafların talebi olup olmadığına bakılmaksızın karar verilir. Bu kural, Türk Medeni Kanunumuzun 169. maddesinde lafzını bulmaktadır.


Türk Medeni Kanunumuzun "Geçici Önlemler" Başlıklı 169. Maddesine Göre: "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır."

Dolayısıyla boşanma davasının taraflarınca müşterek konutun tahsisine ilişkin hüküm kurulması yönünde bir talepte bulunulmasa dahi, hakim tarafından müşterek konutun eşlerden biri adına tahsisi yönünde ara karar kurulabilir. Ancak sürecin hızlandırılması ve hakimin bu yönde karar vermesini gerektirecek durumlardan haberdar edilmesi adına mutlaka müşterek konutun tahsisinin ayrıca ve açıkça talep edilmesi tavsiye edilmektedir.


Ayrıca boşanma davası açılmaksızın, örneğin ayrılık davası ile ya da 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair uyarınca yapılacak olan koruma ve uzaklaştırma tedbir talebi ile de müşterek konutun tahsisi talep edilebilmektedir.


Müşterek konut kendisine tahsis edilmiş olan bir eşin bu hakkını suiistimal ettiğinin tespit edilmesi, esasında başka bir konutta(örneğin baba evinde) kalıyor olmasına rağmen salt diğer eşi zarara uğratmak adına müşterek konutun kendi adına tahsis edilmesini sağlamış olması vb. hallerde diğer eş tarafından somut olay bir dilekçe ile açıklanarak müşterek konutun kendisine tahsisi talep edilebilir. Bu ve benzeri durumlara makalemizin devamında değineceğiz.



Boşanma Davası Devam Ederken Eşlerin Birlikte Yaşaması Niçin Mümkün Değildir?


Boşanma davasında bazı istisnai haller hariç olmak üzere, affeden tarafın daha önce affetmiş olduğu hususlara dayanmak suretiyle dava açma hakkı yoktur. Aralarında boşanma davası görülmekte olan bir çiftin birlikte, aynı çatı altında yaşamaları, emsal nitelikli mahkeme kararları nezdinde evlilik birliğinin sürdürülmesi ve diğer eşin affedilmesi şeklinde kabul görebilmektedir. Emsal kararlar bu anlamda çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü Türk Medeni Kanunumuz kazuistik bir kanun yapma yöntemi ile düzenlenmemiştir, dolayısıyla oldukça genel ve soyut ifadeler içermektedir. Söz konusu bu genel ve soyut ifadeler her somut olaya hakimin takdiri ile uyarlanmaktadır.


Nihai olarak Yargıtay'ın vermiş olduğu, "içtihat" olarak adlandırılan emsal kararlar ise, birer uygulama kuralı olarak yerel mahkeme hakimleri tarafından aynı birer kanun hükmü gibi dikkate alınmaktadır. Bu nedenle özellikle çekişmeli boşanma davasının reddedilmesi istenmiyorsa eşlerin dava boyunca birlikte yaşamaktan imtina etmeleri tavsiye edilmektedir. Bununla birlikte anlaşmalı boşanma davası sürecindeki eşler için bu kadar sıkı kurallar söz konusu olmamaktadır.



Müşterek Konutun Tahsisi Kararına İtiraz Edilebilir Mi?


Müşterek konutun tahsisine ilişkin hüküm, boşanma davası veya ayrılık davasında verilen bir ara karar ile kurulabileceği gibi, 6284 sayılı Kanun uyarınca verilen bir koruma ve uzaklaştırma tedbiri kararı ile birlikte de verilebilir.


Müşterek konutun tahsisi kararının 6284 sayılı Kanun uyarınca verilen tedbir kararı ile birlikte kurulması halinde bu karara itiraz edilmesi mümkündür.


Bununla birlikte boşanma davası veya ayrılık davasında verilen ara karar ile müşterek konutun tahsisine ilişkin hüküm kurulması halinde herhangi bir itiraz yolu öngörülmemiştir. Ancak bu halde itiraz yoluna da gerek yoktur. Çünkü boşanma davası süresince hakimden Türk Medeni Kanunumuzun 169. maddesi ve diğer ilgili hükümler mucibince müşterek konutun tahsisine ilişkin hüküm kurması yargılama boyunca istenebilecektir.


Örneğin açılan bir boşanma davasında müşterek konutun kadın eşe bırakılmasına hükmedildiğini varsayalım, müşterek konut kendisine bırakılan kadın eşin bu konutu kullanmadığı ve müşterek konutun kendisine tahsis edilmesini salt diğer eşi zarara uğratmak adına istediği anlaşılacak olursa, bu hususu ispata elverişli deliller ileri sürülmek suretiyle müşterek konutun diğer eş adına tahsis edilmesi, diğer eş tarafından talep edilebilir. Kaldı ki bu neviden bir durum, Türk Medeni Kanunumuzun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına da aykırı olacaktır.



Müşterek Konut Yalnızca Kadına Mı Tahsis Edilir? Müşterek Konutun Erkek Eşe Tahsisi Mümkün Müdür?


Müşterek konutun kesinlikle kadın eşe veya erkek eşe tahsis edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Müşterek konutun tahsisi, her somut olayın gereklerine göre ayrı ayrı değerlendirilir. Ancak uygulamada kadına yönelik pozitif ayrımcılık düşüncesiyle müşterek konutun kadın eşe tahsisi yönünde hüküm kurulduğuna sıklıkla rastlanmaktadır. Bununla birlikte uygun şartların mevcut olması halinde müşterek konutun erkek eşe tahsis edilmeyeceği gibi bir kural da bulunmamaktadır. Dolayısıyla daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi müşterek konutun tahsisi hususunun her somut olay açısından ayrı ayrı dikkate alınması gerekmektedir.



Boşanma Kararı Kesinleştikten Sonra Müşterek Konutta Kalan Eşe Yönelik Ecrimisil Talebi


Boşanma davasının sona ermesi ve tarafların arasındaki evlilik birliğinin boşanma kararı ile sona erdirilmesi halinde artık "müşterek konut" ya da "aile konutu" diye bir terimin uygulama alanı kalmamaktadır. Çünkü boşanan çiftin arasındaki evlilik birliği son bulmuştur. Dolayısıyla dava boyunca ev kendisinin olsa da, bu evi müşterek konutun diğer eşe tahsis edilmesine ilişkin mahkeme kararı sebebiyle kullanamayan ve başkasına da kiraya veremeyen eş, boşanma kararının verilmesi ve kesinleşmesi ile birlikte diğer eşi tahliye edebileceği gibi, ecrimisil davası açarak diğer eşin evde haksız olarak kaldığı kısmın kira bedelini mahkeme yoluyla talep edebilir.



Boşanma Davası Açılmaksızın Müşterek Konutun Tahsisi Mümkün Müdür?


Eşinden boşanmak istememekle birlikte fiziksel şiddet, psikolojik şiddet vb. çeşitli nedenlerle bir süre eşinden ayrı kalmak isteyen kişiler de boşanma davası açmaksızın müşterek konutun tahsisine ilişkin hüküm kurulmasını mahkemeden talep edebilmektedir.


Bunun için ayrılık davası açılabileceği gibi, 6284 sayılı kanun uyarınca tedbir talebinde de bulunulabilir. Her iki dava ve talepte de müşterek konutun tahsisine ilişkin hüküm kurulması mümkündür. Dolayısıyla müşterek konutun tahsisinin talep edilebilmesi için izlenilebilecek tek yol boşanma davası değildir.


 
ankara boşanma avukatı

bottom of page