top of page

İş Hukuku
Avukatı Ankara

Delil Hukuk Bürosu

İş Hukuku Nedir?

İş hukuku, işçi ve işverenler arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk alanıdır. Bu anlamda işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklar, işçilik hak ve alacakları, çalışma koşulları, iş sözleşmesinin sonlandırılması nedeniyle söz konusu olabilecek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı gibi alacaklara istinaden açılacak davalar, işe iade davası ve tazminatı gibi iş hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları konu edinen hukuk alanıdır. Mevzuat ve uygulama kuralları ile birlikte hayatın çok büyük bir alanını ilgilendiren iş hukuku, kimi zaman ilgililer açısından kafa karıştırıcı olabilmektedir. İşçi ve işveren avukatları tarafından iş hukukuna ilişkin olarak ilgililere hukuki danışma ve dava temsil desteği verilebilmektedir.

Ülkemizde iş hukuku:

  • Türkiye Cumhuriyeti Anayasası,

  • 4857 sayılı İş Kanunumuz,

  • 1475 sayılı mülga İş Kanunumuzun bazı hükümleri,

  • Asgari Ücret Yönetmeliği,

  • İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği,

  • Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği,

  • Diğer İlgili Yönetmelikler,

  • 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve

  • 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu

 

gibi birçok farklı mevzuat hükümlerine uygun bir şekilde işletilir. 

İş hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar kural olarak iş mahkemelerinde görülür, ancak davanın açıldığı yerde iş mahkemesi mevcut değilse asliye hukuk mahkemesi, iş hukukuna ilişkin davalara iş mahkemesi sıfatıyla bakacaktır. 

İş Hukuku Davaları Nelerdir?

Her somut olayın gereklerine göre birçok farklı iş hukuku uyuşmazlığı söz konusu olabilmektedir. Bu uyuşmazlık, dava ve talep konularını kısaca sayacak olursak:

şeklinde sayılabilir. 

Ayrıca bakınız:

Kimler "İşçi" Statüsündedir?

Halk arasında "işçi" kelimesi ile ifade edilmek istenen genellikle maden işçisi veya inşaat işçisi gibi fiziki emeği ile çalışma hayatına katılım sağlayan kişilerdir. Oysa iş kanunumuz ve iş hukuku uygulamamıza göre işçi kavramı, çok daha geniş bir kavramı ifade etmektedir.

4857 sayılı İş Kanunumuzun "Tanımlar" Başlıklı 2. Maddesinin 1. Fıkrasına Göre:

"Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir."

Dolayısıyla örneğin işveren bir avukatın yanında sigortalı avukat olarak çalışan kişi de hukuki statü itibariyle işçidir(işbi avukat). Bir işveren doktorun yanında sigortalı çalışan doktor da, bir pazarlama firmasında beyaz yakalı ve masa başı çalışan satış danışmanı da işçidir. Dolayısıyla işçi kelimesinin tanımsal alanının, son derece geniş olduğu hususu unutulmamalıdır. 

İşçi Avukatı Kimdir?

Hukuk sistemimizde avukatların ceza avukatı, boşanma avukatı veya tazminat avukatı şeklinde uzmanlaşmaları söz konusu değildir. Dolayısıyla aslında ülkemizde spesifik olarak "işçi avukatı" veya "işveren avukatı" adı altında özel olarak yürütülen bir avukatlık türü ve faaliyeti yoktur. Hukuk fakültesinden mezun olup avukatlık ruhsatnamesini almış olan her avukat, usulüne uygun bir şekilde yetkilendirildiği her işin takibini gerçekleştirebilir. 

Ancak uygulamada halk arasında bazı avukatların belirli alanlarda bilgi ve deneyim kazanmış olduklarının bilinmesi nedeniyle, bu avukatların "boşanma avukatı" veya tazminat avukatı" şeklinde fiilen çalıştıkları alanlar ile birlikte isimlendirildikleri görülebilmektedir. Bu nedenle Ankara işçi avukatı teriminin, halk arasında iş hukukuna ilişkin dava dosyalarının takibinde gösterdiği bilgi ve becerilerinin sonucu olarak fiilen bu alanda faaliyetler yürüten meslektaşlarımıza ithaf edilen bir ifade olduğu söylenilebilir. Dolayısıyla işçi avukatı, iş hukuku avukatı ya da iş hukuku davaları avukatı: İş hukuku davaları ve bu gibi süreçlerin takibine istinaden detaylı bilgi birikimine ve deneyime sahip olmakla birlikte, bu bilgi ve deneyimlerini adalet ihtiyacı içerisinde olan müvekkillerine sunma gayreti içerisinde olan avukatlardır. 

İşveren Avukatı Kimdir?

Yukarıda detaylı olarak açıklamış olduğumuz gibi, halk arasında mevcut olan hatalı algı nedeniyle "işçi avukatı", "boşanma" avukatı gibi ayrımlar yapılmaktaysa da, hukuk sistemimizde avukatlar arasında bu şekilde uzmanlaşma ve ayrışma mümkün değildir. 

Halk arasında işveren avukatı olarak lanse edilen avukatlar, iş hukukuna ilişkin davalarda ve diğer hukuki  uyuşmazlıklarda işveren tarafını temsil etmekte olan avukatlardır. Bu anlamda işçiler ve işverenler arasındaki uyuşmazlıklarda aynı mevzuat hükümleri ve emsal yargı kararları uygulanacak olduğu için, iş hukukuna ilişkin yeterli bilgi ve deneyime sahip olan her avukat: İşçi avukatı olarak işçi tarafını temsil edebileceği gibi; işveren avukatı olarak işveren tarafını da iş hukukuna ilişkin bir uyuşmazlık nezdinde kolaylıkla temsil edebilir. 

En İyi İşçi Avukatı

Türk Hukuk Sisteminde avukatlar arasında en iyi işçi avukatının kim olduğunun ölçülebilmesine imkan verebilecek herhangi bir ölçüm yöntemi veya standardı mevcut değildir. Belirli bir alanda en iyi olduğunu iddia eden meslektaşlarımız, meslek etik kurallarımıza aykırı bir şekilde yanıltıcı beyanlar vermektedirler. Ancak "en iyi işçi avukatı" terimine ilişkin bir tanım yapmamız gerekecek olursa: İş hukukuna ilişkin mevzuat hükümlerini ve emsal nitelikte yargı kararlarını sıkı bir şekilde takip eden ve bu alanda sahip olduğu bilgileri ile deneyimini müvekkilinin adalet arayışında bir araç olarak, başarılı bir şekilde kullanabilen kişidir denilebilir. 

İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk

İş hukukumuzun konu alanında giren bir çok davada zorunlu arabuluculuk uygulaması mevcuttur. "Zorunlu arabuluculuk" ifadesi, arabuluculuk sürecinin bu davaların görülmesi için dava şartı haline getirilmiş olduğu anlamına gelmektedir. 

 

Kanuna, bireysel iş sözleşmesine veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle açılacak olan tazminat davalarında ise arabuluculuk dava şartı değildir. 

Dava şartı arabuluculuk olan iş hukuku davalarında arabuluculuk süreci yürütülmeksizin dava açılması halinde açılan bu dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilir. Bu nedenle zorunlu arabuluculuk sürecinin dikkate alınması elzemdir.  

İş Hukuku Davaları Ne Kadar Sürer?

İş hukuku davaları, zorunlu arabuluculuk süreci ile birlikte 1.5 - 2 yıla kadar sürebilmektedir. Ancak istinaf ve temyiz süreçleri de eklenecek olursa iş hukuku davalarında verilen kararların kesinleşmesinin 4 - 5 yıl kadar sürebileceği söylenilebilir.

İş Hukuku Davaları Avukatlık Ücreti ve Mahkeme Masrafları

İş hukuku davaları ve avukatlık ücretlerine ilişkin olarak Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve her bir baro tarafından yayınlanan tavsiye edilen en az ücret tarifeleri dikkate alınmaktadır. Bu noktada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, yalnızca alınabilecek en az ücreti belirlemektedir ve bir çeşit taban ücret tarifesidir.

 

Uygulamada, iş hukuku avukatları tarafından alacak konusunun miktarına göre nispi(yüzdelik) ücret belirlemesi yapılmakta ve nispi ücretin oranının belirlenmesinde de dava öncesinde maktu(peşin) ödeme gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve peşin ücret ödeniyorsa peşin ücretin ne kadar olduğu gibi değişkenler öne çıkmaktadır. Ancak dava sonucunda elde edilecek olan alacak veya tazminat miktarı üzerinden avukatın alacağı nispi ücret, asgari ücret tarifesinin altında kalmamak üzere %25'i geçemez. Olası bir uyuşmazlık durumunda yapılabilecek en iyi iş, alanında uzman bir iş hukuku avukatı ile görüşülmesi ve hukuki danışmanlık hizmeti temin ederek ücret hususuna da bu görüşmede netlik kazandırmak olacaktır. 

bottom of page