top of page
Avukat Baran DELİL

Fazla Mesai Ücreti(Fazla Çalışma Ücreti) Nedir, Nasıl Hesaplanır? 2024

Delil Hukuk Bürosu

fazla mesai ücreti davası hesaplama
 

Makale İçeriği:

 

Fazla Mesai(Çalışma) Nedir?


İş hukuku, işçi ile stratejik açıdan işçiye nazaran daha elverişli konumda bulunan işveren arasındaki çalışma ilişkisini düzenlemektedir. Bu iş ilişkisinde doğal olarak işveren: Tercihen sınırlı kaynaklarını(sermaye, iş yeri, bilgi birikimi ve kişisel ilişkileri gibi) işe özgüleyip maksimum verimi almayı amaçlarken; işçi ise: Minimum efor ve zamanını işverenin işi için özgülemek suretiyle, hayatını ve ailesinin geçimini idame ettirebilmeyi amaçlar. Çalışma süresi, işçinin çalışmakta olduğu iş yerinde veya işi ile alakalı olarak başkaca bir mekanda fiilen işveren yönetim ve sorumluluğunda geçirdiği süreye denir.


Ancak işçinin çalışma süresi, İş Kanunumuz ve iş hukuku mevzuatımız tarafından insan hakları ve angarya yasağı da dikkate alınmak suretiyle sınırlandırılmıştır. İş Kanunumuzun 41. ve 63. maddeleri uyarınca kural olarak haftalık 45 saati aşan çalışmalar, fazla çalışmadır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi, günde en çok 7.5 ve haftada en çok 37.5 saat şeklindedir. Yer altı maden işçileri için 45 saati değil, bu süreleri aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır.


4857 Sayılı İş Kanunumuzun 41. Maddesinin 1. Fıkrasına Göre: "Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz."
4857 Sayılı İş Kanunumuzun 63. Maddesinin 1. Fıkrasına Göre: "Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir."

Fazla çalışma ya da halk arasında daha yaygın olarak bilinen adıyla fazla mesai, ülkemizdeki çalışma kültüründe fazlasıyla kullanılan bir uygulama olmasına karşın, özellikle işveren tarafından suiistimal edildiği görülebilmektedir. Bu nedenle fazla mesai ücreti ve bu ücretin hesaplanılması hakkında detaylı bilgi sahibi olunması, olası hak kayıplarının önüne geçecektir.



Fazla Mesai Ücreti Nedir?


Fazla mesai ücreti, işçinin normal çalışma ücretinden farklı olarak: Normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli fazlası şeklinde ödenir. Kısaca anlatmak istediğimiz, fazla mesainin işçi tarafından ispatı halinde, işveren tarafından her bir fazla mesai saati başına normal ücretin %50 fazlası ödeme yapılması gerekecektir; bu ücrete "fazla mesai ücreti" veya "fazla çalışma ücreti" denir.



Fazla Mesai Ücreti Nasıl Hesaplanır?


Fazla mesai ücretinin hesaplanabilmesi için, öncelikle fazla çalışılan saatlerin toplamının tespiti gerekir. Fazla çalışılan sürenin tespiti akabinde, fazla çalışılan her bir saat için normal saatlik ücretin %50 fazlası oranında fazla çalışma ücreti ödenir.


Dolayısıyla fazla mesai ücretinin hesaplanabilmesi için:

  1. İşçinin brüt maaşı üzerinden hesaplama yapılarak saatlik normal ücreti bulunur,

  2. İşçinin fazla çalışma yaptığı ve fazla sürelerle çalışma yaptığı süreler tespit edilir(aşağıda detaylı olarak açıklayacak olduğumuz üzere, "fazla çalışma" ile "fazla sürelerle çalışma" birbirinden farklı, iki ayrı kavramdır),

  3. Fazla sürelerle çalışılan her saat için normal ücretin %25 fazlası işçiye verilir,

  4. Fazla çalışılan her saat için ise normal ücretin %50 fazlası işçiye verilir

Görüldüğü üzere fazla çalışma ücretinin hesaplanması, her somut uyuşmazlıkta işçinin brüt ücretine göre değişiklik gösterecektir.



İşyerinde Fazla Çalışma Nasıl Yaptırılır, Şartları Nelerdir?


İşyerinde fazla çalışma yaptırılabilmesi, işçinin onayına bağlıdır. İşçi tarafından fazla çalışmaya onay verilmeksizin işveren tarafından işçinin fazla çalışmaya zorlanması mümkün değildir. Aksi durum, İş Kanunumuzun 22. maddesi uyarınca işveren tarafından çalışma koşullarında değişiklik niteliğinde kabul edilebilir ve kural olarak işçiyi bağlamaz. Ayrıca önceden onayı alınmaksızın işçiye fazla çalışma yaptırılması, işçilik ücreti fazla mesai ücreti ile birlikte ödenmiş olsa dahi işçi açısından İş Kanunumuzun 24/II. maddesi uyarınca haklı nedenle bildirimsiz fesih sebebi teşkil eder.


İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği hükümleri gereğince işçiden fazla çalışma yapmaya ilişkin olarak, İş Kanunumuzun 42. ve 43. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olan zorunlu nedenler ile olağanüstü durumlardaki fazla çalışmalar hariç olmak üzere yazılı onay alınmalıdır.


İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 9. Maddesine Göre: "Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz. Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir."


Fazla Sürelerle Çalışma ve Fazla Çalışmanın Farkları Nelerdir?


İş Hukuku mevzuatımızda fazla çalışmaya ilişkin olarak iki farklı kavram düzenlenmiş bulunmaktadır, ancak bu kavramların sıklıkla birbirine karıştırılabildikleri görülmektedir. Fazla süreli çalışma, iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmeleri ile haftalık 45 saatin altında çalışma süresi öngörülmüş olan çalışma ilişkilerinde 45 saat ile belirlenen saat arasında kalan çalışmalardır ve "fazla süreli çalışmalar" olarak isimlendirilen bu çalışmalar için normal saatlik ücretin %25 fazlası işçiye ödenir. Ancak fazla çalışma, kural olarak haftalık 45 saatlik çalışmayı aşan çalışmalardır ve fazla çalışmanın varlığı halinde normal saatlik ücret %25 değil, %50 zamlı olarak ödenmelidir.



Fazla Çalışmaya İlişkin İstisnai Durumlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar


Fazla çalışmaya ilişkin genel kural, haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmasıdır. Ancak bunun yanında bazı istisnai hükümler de söz konusu olmaktadır, bu başlığımız altında bu istisnalara kısaca değinmeye çalışacağız:


  1. İş Kanunumuzun 66. maddesi, çalışma süresinden sayılacak halleri düzenlemiştir. Buna göre:

    1. Maden ve taşocaklarında ya da her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılan işlerde, işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma alanlarına ulaşmaları ve bu yerlerden çıkmaları için geçen süreler çalışma süresi sayılır,

    2. İşveren tarafından işçilerin işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler çalışma süresi sayılır,

    3. İşçinin iş görmeye hazır bir şekilde işyerinde bulunduğu, ancak kendisine yaptırılacak bir iş olmadığı için boş geçirdiği süreler çalışma süresi sayılır,

    4. İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi ya da işverenin evinde veya bürosunda ya da işverenle ilgili başkaca bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler,

    5. Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt verme süreleri,

    6. Yerleşim yerinden uzakta bulunan bir işyerine giden işçilerin hep birlikte, toplu bir şekilde getirilip götürülmeleri esnasında geçen süreler fazla mesai sayılır(Örneğin işçilerin işyeri servisleri ile alınıp toplu olarak şantiyeye taşınması). Ancak işveren tarafından sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.

  2. İş Kanunumuzun 69. maddesine göre en geç saat 20:00'da başlayarak en erken saat 06:00'a kadar geçen süreler içerisinde çalışma gece çalışmasıdır, gece çalışması 7.5 saati aşamaz; 7.5 saati aşan gece çalışmaları fazla çalışma sayılır ve %50 fazla ücret ödemesi gerçekleştirilir,

  3. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile haftalık çalışma süresinin 45 saatin altında düzenlenmiş olması durumunda, sözleşmede belirtilmiş olan süre ile 45 saat arasındaki süre, "fazla sürelerle çalışma" olarak nitelenir ve bu halde 45 saate kadar olan fazla sürelerle çalışmalar için %50 yerine %25 fazla ücret ödenir; 45 saatin aşılması durumunda 45 saati aşan kısım çalışmalar için yine aynı şekilde %50 fazla ödeme gerçekleştirilir. Örneğin sözleşmede haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu belirlenmiş ise, haftalık 40 saati aşan çalışmalar 45 saate kadar fazla sürelerle çalışmadır. Dolayısıyla bu örnekte haftada 51 saat çalışılmış olursa, 45 - 40 = 5 saatlik fazla sürelerle çalışılan kısım için %25 fazla ve 51 - 45 = 6 saat fazla çalışılan kısım için de %50 fazla ücret ödemesi gerçekleştirilir.

  4. Fazla çalışma süresi toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz, fazla çalışma ve çalıştırma sürelerine ilişkin bu tip yasakların ihlali halinde işveren, hem işçinin ücretini zamlı olarak ödeyecek hem de idari para cezası ödemek durumunda kalabilecektir,

  5. Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere kural olarak haftalık 37.5 saatten fazla çalışma yaptırılamaz. Ancak İş Kanunumuzun 42. ve 43. maddelerinde yer alan zorunlu nedenlerle veya olağanüstü hallerle kısıtlı olmak üzere(seferberlik ve savaş hali gibi durumlarda), bu işçilerin de fazla çalışma yapması istisnai olarak mümkündür. Bu tip istisnai durumların varlığı halinde 37.5 saati aşan her bir saat başına %100 fazla ücret ödemesi gerçekleştirilir.



Fazla Çalışma Olgusunun Varlığının İspatı


Fazla çalışma yapılmış olduğu iddiasında bulunan işçi, olası bir hukuki uyuşmazlık durumunda bu iddiasını ispatla mükellef olacaktır. İşçinin imzasını taşıyan bordro, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir ve bu nedenle işçi tarafından imzalanmış olan bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. İmzalı ücret bordrolarında yer alan hususlardan, fazla mesai ücretinin ödenmiş olduğu anlaşılıyorsa ve bu bordrolara ilişkin olarak işçinin fazla mesai ücretinin daha fazla olduğuna ilişkin ihtirazi kaydı yoksa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışılmış olduğunun ileri sürülmesi ve fazla mesai ücreti talep edilmesi mümkün değildir. Ancak bordroda fazla çalışmaya ilişkin olarak işçinin ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmış olduğunun ispatı, her türlü hukuka uygun delil ile ispat edilebilir.


Fazla çalışmanın ispatı için iş yeri kayıtları, iş yerine giriş-çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olmakla birlikte; yazılı kayıtların yetersiz kaldığı noktada tanık beyanından yararlanılabilir.



Fazla Mesai Ücreti İşçiye Ödenmezse Ne Olur?


Fazla mesai yapan işçiye, yapmış olduğu fazla çalışmaların ücretinin ödenmemesi halinde, işçi tarafından 4857 sayılı İş Kanunumuzun 24/II. maddesi hükmü uyarınca haklı nedenle fesih gerçekleştirilebilir. Bu halde işçi, tüm diğer şartların mevcut olması halinde kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil(UBGT) ücreti ve diğer işçilik alacaklarını da talep edebilecektir. Ancak haklı nedenle derhal fesih halinde işçi tarafından ihbar tazminatı talep edilmesi mümkün olamayacaktır. İşçinin işçilik ücret ve tazminatlarının kendisine ödenmesini işverenden talep etmesi akabinde bu taleplerinin işveren tarafından reddedilmesi durumunda mahkemeye başvurulması ve dava yoluyla işçilik alacaklarının talep edilmesi gerekecektir.



Fazla Mesai Ücreti Davası


Fazla mesai ücretinin işveren tarafından ödenmemesi durumunda fazla mesai ücreti ve diğer işçi alacak ve tazminatlarına ilişkin olarak işçilik alacağı davası açılabilir. Bu davada yalnızca esasa yönelik bir çalışma yapmaktan ziyade, usule ilişkin kurallara son derece önem gösterilmeli, sürelere itimat edilmeli ve zorunlu arabuluculuk süreci dava açılmadan önce işletilmelidir. Ayrıca fazla mesai ücretine ilişkin talep, belirsiz alacak davasına konu edilebilir. Çünkü fazla çalışmanın hesaplanması aşamasında, işverenden elde edilecek olan bordrolar ve işyerine giriş-çıkış kayıtları gibi belgeler belirleyici rol oynayacağından işçinin bu belgelerde yazılı olan hususları bilmesinin mümkün olamaması gibi bir durum da söz konusu olabilir.


Usulün esasa göre öncelikle olacağı ve yapılabilecek en ufak bir usuli hatanın(örneğin arabulucuya başvurulmaksızın dava açılması, delil dilekçesi veya istinaf dilekçesi gibi önemli dilekçelerin hukuki süreler geçtikten sonra sunulması veya hiç sunulmaması gibi) son derece ağır sonuçları olabileceği bilinciyle hareket edilmeli ve mümkünse alanında uzman bir işçi avukatı veya işveren avukatı ile birlikte çalışılmalıdır.



Fazla Mesai Ücreti Davasında Zorunlu Arabuluculuk


12.10.2017 tarihinde kabul edilen 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunumuzun 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe giren 3. maddesi uyarınca fazla mesai ücreti talepli davalar açılmadan önce arabuluculuk sürecinin işletilmesi zorunludur, bu anlamda arabuluculuk bir çeşit dava şartıdır ve mahkeme tarafından resen dikkate alınır.


7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunumuzun 3. Maddesinin 1. Fıkrasına Göre: "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

Dolayısıyla fazla mesai ücretine ilişkin olarak dava açılmadan önce mutlaka zorunlu arabuluculuk süreci işletilmeli, anlaşamamaya dair son arabuluculuk tutanağının imzalı örneği alınmalı ve dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulmalıdır.



Fazla Mesai Ücreti Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme


Halk arasında fazla mesai alacağı davası olarak bilinen dava türü, esasında fazla mesai ücreti talepli bir çeşit işçilik alacağı davasıdır. Bu davalarda görevli mahkeme, İş Mahkemesidir; İş Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi bu davalara İş Mahkemesi sıfatıyla bakar.


Fazla mesai ücreti talepli işçilik alacağı davasında yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişi olan işverenin davanın açılış tarihindeki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı işverenin birden fazla olması durumunda bunlardan birinin yerleşim mahkemesi de yetkili mahkemedir.



Fazla Mesai Ücretine İlişkin Zamanaşımı veya Hak Düşürücü Süreler


Fazla mesai ücreti, 4857 sayılı İş Kanunumuzun 32/Son fıkrasında düzenlenmiş olan 5 yıllık ücret zamanaşımı süresine tabii olarak işlem görür. 5 yıllık süre içerisinde istenilmeyen fazla mesai ücreti taleplerine yönelik olarak işveren tarafından zamanaşımı def'inde bulunulabilir. Ancak bu süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresi olduğundan mütevellit mahkeme tarafından resen dikkate alınamaz, dolayısıyla mutlaka zamanaşımı def'inin ileri sürülmüş olması gerekir; aksi takdirde zamanaşımı süresi geçmiş olsa dahi geriye dönük tüm fazla mesai ücretinin ödenmesi gerekecektir.



 

Fazla Mesai Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları

 
  • Ücret bordrolarında işçinin imzası bulunmamasına ilişkin karar,

  • Fazla mesai olgusunun ispatına ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/31153 E., 2016/4095 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ "...

...

... 2-Davacının fazla mesai alacak talebi yönünden ise, ücret bordrolarında tahakkuk bulunduğu gerekçesiyle fazla mesai ücreti reddedilmiştir. Ne var ki davalı tarafından sunulan ücret bordrolarında işçinin imzasının bulunmadığı ve fazla mesai tahakkukunun olmadığı aylar vardır. Buna göre, fazla mesai tahakkuku bulunmayan ayların tespitiyle ve davacı tanığının işyerindeki çalışma süresiyle sınırlı olmak üzere fazla mesai alacağının hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile bu talebin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. ...

...

..."


 
  • Fazla mesai ücretlerinin ödenmediği hususunun bordrolarla ispatlanabileceğine ilişkin karar,

  • Fazla mesai ücretlerinin ödenmemesinin fesih sebebi olduğuna ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/6615 E., 2013/23574 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ "...

...

... Dairemizin “prim karşılığı ve esnek çalışma modeli ile hizmet veren işçinin yaptığı fazla çalışma karşılığının primlerle ödendiğinin kabulü gerektiği, davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığı ve feshin buna bağlı olarak gerçekleştirildiği göz önüne alındığında davacının haklı feshinden söz edilemeyeceği, kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağının reddi yerine kabulünün hatalı olduğu” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “fazla mesai yönünde bozmaya uyulmakla birlikte “davacı vekilinin dava dilekçesinde fesih sebebi olarak fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi yanında, işverenin prim sistemini değiştirmesi nedeni ile sürekli ücretinin düşürdüğünü, bu nedenle de iş sözleşmesinin feshettiğini belirttiği, bu durumun somut olarak bordrolarda görüldüğü, işçinin feshinin bu nedenle haklı olduğu” gerekçesi ile kıdem tazminatı konusundaki” bozmaya karşı direnilmiş olup, kabul edilen fesih nedenine ve emsal kesinleşen kararda dikkate alındığında direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre...

...

...

..."


 
  • Fazla mesai iddiasının varlığı halinde ispat yüküne ilişkin karar,

  • Fazla mesai ücreti talebini içeren alacak davasında ispat vasıtası olabilecek delillere ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/9840 E., 2019/8355 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ "...

...

... 2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesi ile fazla mesai talebinde bulunmuş olup Mahkemece tanık beyanlarına göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir. Fazla mesai ücretinin hesabında davalı tanıkları 10.07.2014 tarihinde yapılan duruşmada son iki yıl fazla mesai yapılmadığını beyan etmişlerdir. Hükme esas alınan 21.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada davacının çıkışının yapıldığı tarihe kadar fazla mesai ücreti hesaplaması yapılmış isede, davalı tanıklarının beyanına göre 10.07.2014 tarihinden geriye doğru iki sene için fazla mesai ücretinin hesaplanmaması gerekirken bu dönemin hesaplamaya dahil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ...

...

..."


 
  • Fazla mesainin tespitine ve delillere ilişkin karar,

  • Fazla mesai ücretinin hesaplanmasına ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/4196 E., 2016/15791 K. sayılı kararı "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ "...

...

... 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır. Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Dosya içeriğine göre; davacı dava dilekçesinde, işyerinde 08:00-17:00 saatleri arasında haftada 6 gün çalıştığını, ancak haftada ortalama 3 gün 20:30/22:00 saatlerine dek mesaiye kaldığını iddia ederek fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur. Davalı işveren ise, davacının haftada 5 gün 08:00-17:00 saatleri arasında, cuma günleri ise 08:00-12:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma yapmadığını, davacı fazla çalışma yaptığında ise kendisine fazla mesai ücretlerinin ödendiğini savunmuştur. Dinlenen taraf tanık beyanlarından, işyerinde çalışmanın haftalık 44 saat olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca fazla mesai yapıldığı takdirde mesai ücretlerinin ödendiğine dair, 2009-2010 ve 2011 yıllarına ait davacı işçi imzalı ücret bordroları dosyaya sunulmuştur. Davacının daha fazla fazla mesai yaparak çalıştığını eşdeğer yazılı belgelerle ispat edemediği de anlaşılmaktadır. Bu husus dosyada mevcut 03/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edilmesine rağmen, bilirkişice sonuç tablosuna sehven, fazla mesai ücreti kısmına 1.831,46 TL fazla mesai ücreti hesaplandığı yazılmış ve mahkemece bu rakamdan %30 oranında takdiri indirim yapılarak, aslında reddi gereken fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. İspat edilemeyen fazla mesai ücreti talebinin reddi yerine, eksik araştırma ve inceleme ile talebin kabulü hatalıdır. ...

...

..."


 
  • Fazla çalışmanın her türlü hukuka uygun delil ile ispatlanabileceğine ilişkin karar,

  • Fazla çalışmanın tespitinde delillere ilişkin karar,

  • Fazla çalışma ücreti talepli davalarda, davacı ile aynı dönemde çalışmış olan tanıkların tanık beyanlarının yalnızca birlikte çalışma dönemi dahilindeki süreler açısından kabul edilecek olmasına ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/27973 E., 2019/76 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK "...

...

... 2- İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır. Fazla çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir.

İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı asıl işveren ... şirketinde çalıştığı dönem için iddia ettiği fazla mesai çalışmasını ispat bakımından dinlettiği tek tanık davacı ile sadece 10 gün birlikte çalışmış olup, bu tanığın beyanı iddia edilen fazla mesaiyi ispata yeterli değildir. Bu duruma göre, davacı ... şirketindeki fazla mesai iddiasını ispat edemediğinden, fazla mesai ücret hesabının ispat edilen ... şirketinde geçen çalışma süresi ile sınırlı hesap edilip hüküm altına alınması gerekirken, ispat edilemeyen dönemi de kapsayacak şekilde tüm çalışma dönemi için hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm altına alınması hatalıdır. 3- Davacı vekili hem dava dilekçesiyle hem de ıslah dilekçesiyle faiz talep ettiği halde kabul edilen alacakların faizsiz hüküm altına alınması da isabetsizdir. 4- Fazla mesai alacak talebi hüküm altına alınırken, takdiri indirim yapılmadan belirlenen tutar ile takdiri indirim yapıldıktan sonra belirlenen tutar için ayrı ayrı tahsil hükmü kurulduğu izlenimi verebilecek ve infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması da hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. ...

...

..."


 
  • Fazla mesai olgusunun tespitinde öncelikli olarak belgelerin dikkate alınacağı, belgelerin mevcut olmadığı günler açısından tanık beyanlarına itimat edilebileceğine ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/7723 E., 2015/6914 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

İŞ MAHKEMESİ "...

...

... 2- Somut olayda, fazla mesai ücretinin hesaplanması açısından, davacının çalıştığı günlerin gösterildiği bir kısım belgelerin dosyaya mübrez olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından, bu belgelerin ayrı ayrı incelenerek davacının belgesi olan günlere ve haftalara ilişkin çalışmasını tespit ederek, belgesi olan günler için belgelere itibarla fazla mesaisinin hesaplanması gerekir. Belgelere göre hesaplama yapılırken, bilirkişi raporu denetime elverişli şekilde hazırlanmalı, hangi günler çalıştığı raporda açıkça gösterilmelidir. Belgesi olmayan dönemlerin tespiti halinde ise şahit beyanlarına göre hesaplama yapılmalıdır. Bu hesaplama tarzı sonucunda, belgeye dayanılarak hesaplama yapılan dönemler açısından takdiri indirime gidilemeyeceği, ancak, şahit beyanlarına göre hesaplanan dönemler açısından takdiri indirim yapılması gerektiği gözetilmelidir. ...

...

..."


 
  • Fazla mesai ücreti hesaplanırken ücretin tamamının son ücret üzerinden hesaplanmaması, her fazla mesai ücret alacağına konu çalışma süresinin kendi ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekeceğine ilişkin karar,

  • Fazla çalışmanın tespiti, fazla çalışılan sürenin belirlenmesi ve fazla mesai ücretinin hesaplanmasına ilişkin karar,

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/9503 E., 2018/17371 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK "...

...

... 2-Fazla mesai ücret alacağının son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Bu durumda fazla mesai ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Somut olayda, bozma ilamında belirtildiği halde fazla mesai ücretinin son ücrete göre hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır. 3-Bozma ilamında belirtildiği üzere, Fazla mesai ücret hesaplamasının, genel kabul gören hesaplama yöntemine göre, fazla çalışma yapılan hafta sayısı ve haftalık fazla çalışma süresi açıkça gösterilerek, denetime elverişli şekilde hesaplama yapılması gerekirken, aylık bazda, fazla çalışma yapılan hafta sayısı gösterilmeden hesaplama yapılması da hatalıdır. 4- Bozma öncesi kararda davacının haftalık ortalama onüç saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş, davacı kararı temyiz etmemiştir. Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 13.04.2011 tarihine kadar yaz döneminde haftalık 15 saat, nöbetçi olunan haftalarda ise 15,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar bozma ilamı uyarınca Eczacılar Birliği tarafından bildirilen çalışma saatlerine göre çalışıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de bozma öncesi karar davacı tarafından temyiz edilmediğinden bu konuda davalı lehine usûli kazanılmış hak doğmuştur. Bozma ilamında sehven belirtilmeyen bu hususun Mahkemece dikkate alınmaması isabetsizdir. Bu itibarla, fazla mesai ücreti yönünden davacının 13.04.2011 tarihine kadar yaz döneminde haftalık 13 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekmektedir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ...

...

..."

 
  • Fazla mesai ücretine takdiri indirim uygulanmasına ilişkin karar,

  • İmzasız bordrolardaki fazla mesai kayıtlarına ilişkin karar,

  • Fazla mesai ücretinin brüt maaş üzerinden hesaplanması ve hükme bağlanması gerektiğine ilişkin karar,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/10963 E., 2021/15228 K. sayılı kararı "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK "...

...

... 2-Bozma sonrası alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, fazla mesai ücreti haftada 3 saat hesaplanmış ancak bulunan tutardan imzasız bordrolardaki fazla mesai tahakkukları mahsup edilerek ardından takdiri indirim yapılmıştır. Bu hesap tarzı bozma gerekçesine aykırı olduğu gibi aynı zamanda da hatalıdır. Bozmaya uygun olarak haftada 3 saat üzerinden hesaplanan fazla mesai ücretinden takdiri indirim yapıldıktan sonra, imzasız bordrolardaki fazla mesai tahakkukları mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Fazla mesai ücretinde, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda brüt üzerinden hesaplama yapılmasına rağmen, brüt tutarın net olarak hüküm altına alınması da bir diğer bozma nedenidir. ...

...

..."


 
ankara işçi avukatı

bottom of page