Delil Hukuk Bürosu
YURT DIŞINDA VERİLEN BOŞANMA KARARLARININ NÜFUS MÜDÜRLÜKLERİNDE TESCİLİ İLE TANIMA VE TENFİZ DAVALARI
Yabancı bir ülke mahkemesi tarafından verilmiş olan karar, kural olarak Türkiye'de kendiliğinden geçerli olmaz, bu kararın tanıma tenfiz davası ile Türk mahkemeleri tarafından tanınması ve karara Türkiye'de de geçerlilik kazandırılması gerekmektedir. Örneğin bir Türk ve bir Alman vatandaşının Türkiye ve Almanya ülkeleri tarafından tanınmakta olan evliliklerine ilişkin olarak Almanya'da verilmiş olan bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve icrailik kazanması tanıma tenfiz ile gerçekleşecektir.
Nüfus Hizmetleri Kanununda 2017 yılında yapılan değişiklikle yurtdışında verilen boşanma kararları için tanıma davası açmak zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Bu işlemler usulüne uygun bir şekilde kanunca belirlenen Nüfus Müdürlüklerine tescil edilebilecektir.
Nüfus Hizmetleri Kanunu Madde 27/A: (1) Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir. (2) Nüfus kütüğüne yapılacak tescil işlemleri, yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilcilikler, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlükleri tarafından yapılır. (3) Bu maddede sayılan şartlar yerine getirilmediği gerekçesiyle tescil talebi reddedilen kararların Türkiye’de tanınması, 27/11/2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca yapılır. (4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenir.
Nüfus Hizmetleri Kanunundaki bu tescil usulünün işletilmesi akabinde tescil talebinin reddedilmesi nedeniyle aşağıda açıklayacağımız usul ve esaslar dahilinde tanıma ve tenfiz davası açılması gerekecektir.
Nüfus müdürlüklerine tescil yalnızca boşanma, evliliğin butlanı ve evliliğin iptali gibi kararlar için söz konusu olmaktadır. Boşanmanın yanında verilen ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan velayet, kişisel görüş, maddi ve manevi tazminat, nafaka hususları ile boşanma sonucunda mal rejiminin tasfiyesine ilişkin verilmiş kararlar için bu yöntem kullanılamayacaktır. Bu tip icrailik arz eden kararlar için tenfiz davası açılması gerekecektir.
Yurt dışında alınan boşanma kararının nüfusa tescili için yurt dışında, dış temsilciliklere,
Yurt içinde taraflardan birinin yerleşim yeri nüfus müdürlüğüne,
Eğer her iki tarafında yurt içinde yerleşim yeri yoksa: Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş, Samsun, Siirt, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa ve Van nüfus müdürlüklerine yapılabileceği belirtilmiştir.
Kural olarak tarafların tescil işlemi için birlikte başvurmaları gerekmektedir. Ancak taraflardan biri ölmüşse veya yabancıysa tek kişinin başvurusuyla da tescil işlemi gerçekleşecektir.
Tanıma ve Tenfiz Nedir?
Tanıma ve Tenfiz birbirinden ayrı iki farklı kavramlardır ve dolayısıyla farklı sonuçlar doğurmaktadır. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz üzere boşanmanın nüfus müdürlüğüne tescilinin gerçekleştirilememesi halinde tanıma davası açılması söz konusu olacaktır. Tanıma davası icrailik ihtiva etmeyen bir hükmün Türkiye'de tanınmasını sağlarken, tenfiz davası ile elde edilmek istenen hukuki sonuç icra edilebilir nitelikteki bir hükme geçerlilik sağlanmasıdır.
Örneğin boşanma davasında tarafların arasındaki evlilik birliğinin sona erdirilmesi tescil işlemi veya tanıma davası ile gerçekleştirilirken, ziynet ve mal paylaşımı ile boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminata ilişkin yükümlülüklere icra edilebilirlik niteliğini kazandıran tenfiz davasıdır. Tanıma ve tenfiz tek bir dava ile ileri sürülebilir taleplerdir.
Tanıma ve Tenfiz Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Boşanma, nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi aile hukuku ile ilgili kararlara ilişkin olarak açılacak olan tanıma tenfiz talepli davalarda:
Görevli mahkeme aile mahkemeleri, aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemeleridir.
Yetkili mahkeme ise davacının Türkiye'deki yerleşim yeri mahkemesidir. Davacının Türkiye'de yerleşim yerinin bulunmadığı hallerde İstanbul, Ankara veya İzmir mahkemelerinin yetkisi söz konusu olacaktır.
Tanıma ve Tenfiz Davaları İçin Gerekli Belge ve Şartlar
Yabancı ülke mahkemesi tarafından verilen kararın, kesinleşme şerhi ve apostil şerhi taşıyan aslı ile birlikte tamamının noter veya resmi kurumlarca onaylı tercümesinin mahkemeye sunulması gerekecektir.
Yabancı ülke mahkeme kararının Türkiye Cumhuriyeti ve Türk hukuk sistemince kabul görmekte olan kamu düzeninin gereklerine aykırı olmaması gerekmektedir. Ayrıca ülkeler arasında mütekabiliyet de bulunmalıdır.
İçtihatlarla da gelişme gösteren bu alana ilişkin olarak mutlaka uzman bir aile avukatından yardım alınması gerekmektedir. Çünkü hukuk sistemleri arasındaki farklılıklar uygulamada önceden öngörülmesi güç olan çeşitli sonuçlar doğurabilmektedir. Örneğin Almanya'da ortak velayet uygulaması varken, Türkiye'de yoktur. Öyleyse Türkiye mahkemeleri velayet gibi kamu düzenine ilişkin bir duruma ilişkin olarak öne sürülen bir tenfiz talebinde yabancı mahkeme kararını onaylayacak mıdır? Yoksa yeni bir karar mı verecektir?
Bu tip kompleks hukuki sorunların içinden çıkılabilmesi için Ankara Aile Avukatı ile iletişime geçip ücreti mukabilinde hukuki danışma hizmeti alabilir ve gerekli görülmesi halinde vekalet ilişkisi kurabilirsiniz.